REHİN VERENİN HAK VE
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
I.
Giriş
TİTRK m.12 f.1 hükmü
uyarınca, taraflar, hak ve yükümlülüklerini TİTRK hükümleri uyarınca düzenlenen rehin
sözleşmesi ile belirler. Diğer bir ifadeyle,
taraflar, aralarındaki güvence ilişkisiyle ilgili hak ve yükümlülükleri
düzenleyen kayıtları rehin sözleşmesine
dâhil edebilirler. Aynı zamanda taraflara ait hak ve yükümlülüklerinin, rehin
sözleşmesi ile belirlenmesi açısından
bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Buna nazaran, ticari işlemlerde göç eder rehni sözleşmesinde genel
hükümlere aykırı nitelikte düzenlemelere
yer verilemez. Zira TMK m.5 hükmü uyarınca, “Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel kalifiye hükümleri, müsait
düşmüş olduğu ölçüde bütün özel hukuk
ilişkilerine uygulanır.”
Bu nedenle, TBK m.27 f.1
düzenlemesi gereği, ticari işlemlerde göç eder rehni sözleşmesinde “emredici
hükümlere”, “ahlaka”, “kamu düzenine”, “kişilik haklarına aykırı” yada “konusu imkânsız olan kayıtlara”
yer verilemez. Bunun yanı sıra, taraflar
arasındaki teminat ilişkisiyle ilgili hak ve
yükümlülükleri düzenleyen kayıtların TİTRK’deki hükümlere aykırı
olmaması icap eder. Zira TİTRKm.12 f.1’de
tarafların hak ve yükümlüklerinin TİTRK aykırı olmamak kaydıyla rehin sözleşmesinde
belirlenebileceği hükme bağlanmıştır.
Rehin sözleşmesinde açıkça düzenlenmemiş olsa dahi, rehin veren ve rehin alacaklısının TİTRK kapsamında bazı hak ve
yükümlülükleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, TİTRKm.18 f.1 hükmü uyarınca, TİTRK
de hüküm bulunmayan hâllerde, taşınmaz
rehni taraflarının sahip olduğu hak ve yükümlülükler, TİTRK hükümleri uyarınca
düzenlenen rehin sözleşmesinin tarafları bakımından da tatbik alanı bulacaktır. Bu doğrultuda,
makalede, “rehin verenin hak ve yükümlülükleri” incelenecektir
II.
Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Taşınır Rehni Kavramı
Ticari
işlemlerde taşınır rehni hakkı TİTRK m. 2/1 (ı) hükmünde tanımlanmış olup; ilgili maddede, “taşınır bir varlığın
türünden, rehin verenin yada rehinli
alacaklının durumundan, rehinle güvence altına alınan borcun
niteliğinden yada tarafların onu rehin
hakkı olarak adlandırmasından bağımsız olarak bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini garanti altına
almak amacıyla alacağın devrinde
devralanın alacak hakkı da dâhil olmak üzere, taşınır varlık üstünde
zilyetliğin devrine gerek olmaksızın
tesis edilen sınırlı ayni hak” şeklinde ifade edilmiştir. İlgili tanımda,
ticari işlemlerde taşınır rehni hakkının tam olarak ifade edemediği için öğretide eleştiriler bulunmaktadır.[1]
Taşınır
rehni; rehin alacaklısının alacağını garanti altına almak amacı ile malike
ilişik taşınır eşya, hak veya alacak üstünde oluşturduğu ve borçlunun temerrüte
düşmesi halinde alacaklıya rehnin paraya çevrilmesi benzer biçimde tanınan ayni
bir haktır..DAVRAN taşınır rehnini
şöyleki tanımlamıştır: “Bir alacağı temine yarayan, başkasına ilişik menkul
mal (yada hak) üzerinde müesses mahdut ayni hak olup, alacaklıya borçludan
alacağını istifade edememesi halinde merhunun satış bedelinden alacağını
istifade yetkisi verir.” Bu tanıma göre; alacaklı yalnızca rehin konusunun
satış bedeli üstünden alacağını karşılar. Rehin konusunun paraya çevrilmesi
halinde borç karşılanmazsa borçlu şahsi olarak mal varlığı ile sorumlu olmaya
süre gelir. Kural olarak taşınır, alacaklının zilyetliğindedir sadece kullanma
hakkı yoktur ki aksi kararlaştırılabilir ve menkul rehni feri bir haktır[2]. CANSEL göç eder rehnini;
"menkul rehni öyle mahdut ve feri ayni haktır ki, muaccel alacağını
öğrenim edemeyen alacaklıya alacağını temin etmek için başkasına ait menkul
bir eşya (yada hakkı) paraya çevirmeyi talep yetkisi verir." ifadesi ile
tanımlanmıştır[3].
Her iki tanımdan da anlaşılacağı suretiyle taşınır rehni alacağa bağlı feri ve
ayni bir haktır.TMK m. 939-972 maddeleri içinde düzenlenen göç eder rehni
temelde teslime bağlı şekilde düzenlenmiştir[4]. Taşınır rehnine TMK
hükümleri dışında, TTK hükümlerinde vapur rehni, Ticari İşlemlerde Taşınır
Rehni Kanunu ile ticari işletme rehni, Maden Kanunu ile maden üstünde rehin
düzenlenmiştir[5].Medeni
Kanunda göç eder rehni temelde teslime bağlı olarak düzenlenmesine rağmen hapis
hakkı, teslime bağlı olmayan rehin, hak ve alacaklar üstünde rehin benzer
biçimde türlere de yer verilmiştir. Temel olarak teslime bağlı rehne yer
verildiği için teslime bağlı rehni düzenleyen maddeler örtüştüğü seviyede diğer
rehin türleri bakımından da uygulanır, müsait düşmediği hallerde ise bir başka
ifade ile bu maddenin de çözümsüz kalmış
olduğu hallerde taşınmaz rehnine ilişik hükümler uygulanır[6]
.
III.
Rehin
Veren
Rehin
sözleşmesinin taraflarından rehin veren bakımından TİTRK kapsamında düzenlemeler yapılmış olup, buna nazaran
rehin verebilecek kişiler, tacir, esnaf, ziraatçi, müstahsil örgütü, serbest meslek erbabı reel
ve tüzel kişiler olarak belirtilmektedir
(TİTRK m. 3/1 (a), (b)). Çalışmamızda yukarıda da bahsedilmiş olunan
ticari işlemlerde taşınır rehni
sözleşmesinin taraflarına ilişik olarak Kanun’da öngörülen ikili yapı gereğince, ziraatçi, üretici
örgütü ve serbest meslek erbabı reel ve tüzel
kişilerin yalnızca kredi kuruluşları ile rehin sözleşmesi
akdedebileceği; tacir ve esnafların ise
kredi kuruluşları ile rehin sözleşmesi akdetmesinin olası olduğu söylenebileceği benzer biçimde, ikinci grup
olan tacir veya esnaflar arasında akdedilen rehin sözleşmesinde de taraf olabilmesi olası
olmaktadır.
TİTRK
m. 2/1 (ğ) hükmüne göre tacir, Türk Ticaret
Kanununa nazaran tacir olduğu kabul edilebilen kişiyi anlatım eder. Türk
Ticaret Kanunu uyarınca tacir ise, bir
ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten gerçek kişiler, tecim şirketleri, ülkü amacına
ulaşmak için ticari işletme işleten dernekler ve vakıflar ile amme tüzel
kişileri tarafınca kurulan, hususi hukuk kaidelerine göre yönetilen ve ticari biçimde işletilen
müessese ve kuruluşlardır (TTK. M. 12 ve 16). Bu kapsamda Ticari İşlemlerde
Taşınır Kanunu uyarınca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na atıf yapıldığından, tacir teriminin
Türk Ticaret Kanunu kapsamında ele
alınması gerekmektedir.[7]
Esnafın
tanımı TİTRK m. 2/1 (c) hükmünde yapılma olup, Esnaf ve Sanatkârlar Meslek
Kuruluşları Kanununa göre faaliyetlerde
bulunan kişilerin esnaf olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda 5362 sayılı ESMKK m. 3/1 (a)’da esnaf ve sanatkâr
tanımına yer verilerek, “İster gezici ister
sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi
Belirleme Koordinasyon Kurulunca
belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile beraber
bedenî çalışmasına dayandıran ve hasılatı
tacir yada sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, kolay
usulde vergilendirilenler ve işletme
hesabı esasına nazaran deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler”
olarak belirtilmiştir.[8]
Kanun’a
gore ‘Çiftçi’, Tarım Kanunu’na bakılırsa etkinlik yayınlayan ziraatçiyi anlatım
eder [m.2, f.1-(b)]. 5488 sayılı Tarım Kanunu’nda ‘Çiftçi’, mal sahibi, kiracı,
yarıcı yada ortakçı olarak sürekli veya minimum bir üretim dönemi veya
yetiştirme devresi tarımsal üretim yapan gerçek ve tüzel kişiler olarak
tanımlanmıştır . Kanun’da yer verilen tanıma nazaran çiftçi sayılabilmek için
üç şartın varlığı zorunludur: (i) Tarımsal Üretim Yapılması, (ii) Tarımsal
üretimin devamlı olarak veya en az bir üretim periyodu veya yetiştirme devresi
yapılması, (iii) Tarımsal üretimin mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı
sıfatıyla yapılması. Bu şartları yerine getiren gerçek ve tüzel kişiler çiftçi
sayılarak, ticarî işlemlerde taşınır rehni sözleşmesini rehin veren sıfatıyla
akdedebileceklerdir. Tarımsal üretim, 5488 sayılı Kanun’un 3. Maddesinde
tanımlanmıştır. Bu tanıma gore, tarımsal üretim; toprak, su ve biyolojik
kaynaklar ile beraber tarımsal girdiler kullanılarak meydana getirilen
bitkisel, hayvansal, su ürünleri, mikroorganizma ve enerji üretimini ifade
etmektedir.[9]
Üretici
örgütü TİTRK m. 2/1 (l) hükmüne nazaran, üretici ve yetiştiricilerin ilgili kanunlara dayanarak kurmuş oldukları tarımsal
amaçlı birleşke ve birlikleri anlatım etmektedir.
Uygulama Yönetmeliği m. 4/1 (r)’de ise üretici örgütü, “4/8/2012 tarihli ve 28374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Sebze ve Meyve Üretici Örgütleri Hakkında
Yönetmelik kapsamında yer alan üretici örgütü belgesine haiz kooperatifler ve tarımsal müstahsil birlikleri ile üretici
ve yetiştiricilerin alakalı kanunlara dayanarak kurdukları tarımsal amaçlı kooperatif ve
birlikleri” olarak tanımlanmaktadır. [10]
TİTRK m.2 f.1 (j) bendi
uyarınca, “Serbest meslek erbabı: 31/12/1960 tarihindeki ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununa gore tanımlanan özgür meslek erbabını,” ifade etmektedir.
Serbest meslek erbabı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu m.66
f.1’detanımlanmıştır. Buna nazaran, “Serbest meslek faaliyetini87mütat meslek
halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır…” “Gümrük komisyoncuları”,
“noterler”, “avukatlar”, “borsa ajan ve acenteleri” ile “müşavirler” özgür
meslek erbabı kişilere misal olarak gösterilebilecektir. TİTRK’nin yürürlüğe
girmesiyle beraber söz konusu kişilerin TRK hükümleri kapsamında rehin vererek
rehin sözleşmesine taraf olmaları mümkün hâle gelmiştir[11]
TİTRK m.5 f.9 hükmünde
ise, bir bireyin kendisinin kişisel olarak borçlu olmamasına rağmen başka bir borçlu yararına
olacak halde TİTRK uyarınca rehin tesis
edebileceği hususu düzenlenmiştir. Ancak, söz konusu yargı tartışmaya açıktır. Şöyle ki, TİTRKm.3 uyarınca kimlerin
ticari işlemlerde taşınır rehni
sözleşmesine taraf olabileceği düzenlenmiştir. Bununla beraber, TİTRKm.5
f.9 hükmünde adı geçen “üçüncü
kişilerin” TİTRKm.3’te sayılanlardan olma
zorunluluğuna ait TİTRK’de herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Doktrindeki egemen görüşe nazaran,
TİTRKm.3 hükmünde ticari işlemlerde taşınır rehni sözleşmesine taraf olabilecekler düzenlenmiştir ve
TİTRKm.5 f.9 hükmünde belirtilen “üçüncü
kişiler” ibaresinin “TİTRKm.3 hükmünde sayılanlar içinde yer edinen
üçüncü kişiler” şeklinde yorumlanması gerekmektedir[12]
IV.
Rehin
Verenin Hakları
A.
Doğrudan
Zilyetliğini Devam Ettirebilme Hakkı
Rehin verenin haiz olduğu
ilk ve hatta en önemli yetki, rehinli taşınıra zilyet olma yetkisidir.[13] Zira TRK kapsamında tesis
edilen rehin hakkı, teslimsiz sicilli bir
rehin çeşidi olması nedeniyle, rehnin kurulması için rehinli taşınırın
zilyetliğinin rehin alacaklısına
devredilmesine gerek bulunmamaktadır. Ticari işlemlerde göç eder rehninin kurulabilmesi için, TRK’nin alakalı
hükümleri uyarınca hazırlanan rehin
sözleşmesinin rehinli göç eder siciline tescil edilmesi lüzumlu ve
yeterlidir. Böylelikle, TMK hükümleri
uyarınca tesis edilen teslime bağlı göç eder rehni aksine, ticari işlemlerde göç eder rehninin aleniyeti zilyetlik
vesilesiyle değil, “tescil” vesilesiyle
sağlanmaktadır.
Rehin veren, rehinli
taşınırın direkt zilyedi olması sebebiyle, zilyetliği koruyan hükümlerden faydalanabilmektedir.[14] Teslime bağlı taşınır
rehni, zilyetliğin devredilmesi yöntemiyle kurulması nedeniyle, rehin sözleşmesinde zilyetliğin
devrinin hangi yolla gerçekleşeceğine ait hükme yer verilebilir.[15] Bununla birlikte, TRK
hükümleri uyarınca tesis edilen rehin hakkının, rehin mevzusu taşınırın
zilyetliğinin rehin alacaklısına devrine gerek
duyulmaksızın tesis edilebilmesi sebebiyle, rehin sözleşmesinde rehinli
taşınırın zilyetliğinin rehin verene
devredileceğine ait hükme yer verilmesi mümkün
değildir. Aksi hâlde, zilyetliğin devrine ait kaydın kesin hükümsüz
olarak kabul edilmesi icap eder.[16]
B.
Rehinli
Taşınır Varlığı Kullanabilme Hakkı
TİTRK
hükümlerinin teslimsiz taşınır rehni ile temel mantığının, rehin verenin
taşınırı kullanmaya devam etmesi olduğu yazımızda açıklanmıştı. Böylece rehin
veren,laf mevzusu göç eder ile faaliyetlerini devam ettirecek ve elde etmiş
olduğu gelir ile borcunu ödeyebilecektir. Rehin veren, rehinli taşınırı
zilyetliğinde bulundurarak kullanmaya devam edecektir. Kullanmakla tükenmeyen
veya şekli değişmeyen rehinli taşınırlar bakımından bir şüphe bulunmamaktadır.
Kullanmakla tükenen ya da başkalaşan maddeler bakımından kanun koyucu yeni
oluşan taşınıra dair rehnin devam edeceğini düzenlemiştir.
Kullanımın
sınırları ise rehinli taşınırın amacına uygun olmalıdır. Kanun koyucu, rehinli
taşınırı koruyucu hükümler düzenlemiştir. Bu hükümler açıkça anlatım
edilmemesine rağmen, taşınırı amacına müsait kullanımı sağlayan hükümler
niteliğindedir[17]
C.
Rehinli
Taşınır Varlık Üzerinde Tasarruf Edebilme Hakkı
TİTRK’nin
4. Maddesinin 7. Fıkrasında i “(rehne konu göç eder mevcudiyet üzerinde tutum
yetkisini kısıtlayan kayıtlar geçersizdir.” ifadesine yer verilerek, mülga
TİRK’in aksine çok daha geniş bir kullanma ve tasarruf etme yetkisinin rehin
verene bahşedildiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemeye göre, ticarî işlemlerde
taşınır rehni sözleşmesine rehin verenin tasarruf yetkisini kısıtlayan bir
kayıt koyulamayacaktır. Böyle bir kayıt konulması halinde ise Kanun’un aleni
hükmü gereği geçersiz olacaktır.[18]
Rehin verenle ilgili
olarak açıklanması gereken en mühim konu şekli
rehinli taşınırın devredilmesidir. Rehinli taşınırın dönemi meselesine
kanunda yer verilmeyip Uygulama Yönetmeliği.
Ile düzenlenmiştir. Aksi kararlaştırılmadıkça zilyetliğin ya da mülkiyetin değişmesi borçta ve rehin
miktarında bir değişim yaratmaz (Uyg. Yönt. M.
28/1). Ancak mülkiyetin devrinden sonrasında rehin alacaklısının,
borçluya başvurma hakkını saklı tutması
gerekmektedir. TRK m. 28/2 bu hususu “Mülkiyetin devredilmesi halinde yeni malik borcu yüklendiği
takdirde rehin alacaklısı, kendisine başvurma
hakkını saklı tuttuğunu bir sene içinde yazılı olarak önceki
borçluya bildirmezse, borçlu borcundan
kurtulur.” İfadesi ile açıklar. Buna göre önceki borçluya gidebilmek için için rehinli taşınırın
devrinden itibaren bir sene içerisinde müracaat hakkı saklı tutulmalıdır. Bildirimde bulunulmazsa
borç sona ermektedir. Rehin hukukunda rehinli
taşınır borcu karşılamazsa, borcun kalanıyla ilgili borçlunun
kişisel sorumluluğu devam etmektedir. [19]
Tasarruf yetkisini
kısıtlayan kayıtların geçersizlik yaptırımıyla karşılanması, rehin mevzusu
olabilecek taşınır varlıklar düşünüldüğünde bir gereklilik olarak
kanunkoyucunun karşısına çıkmıştır. Zira hammadde, sarf malzemesi, yığın gibi
rehne konu olabilecek taşınır varlıklar bakımından, rehin verenin her seferinde
alacaklının muvafakatini alması hem sürat bakımından olumsuz bir etki yaratacak
aynı zamanda kötüniyetli tutum izlenirse üretimi durma noktasına dahi
getirebilecektir[20].
Hiç şüphesiz bu sakıncalar rehnin faydasını da kaldırabilecek niteliktedir.
Ayrıca, rehin hakkının bir sınırı olan aynî hak olması sebebiyle, rehinli göç
eder varlık üzerinde tutum yetkisinin devamını öngören bu tertip genel
hükümlere de uygunluk arz etmektedir.[21]
D.
Rehinli
Taşınır Varlık Üzerinde Art Rehin Kurabilme Hakkı
Rehin veren, bir göç eder
varlığı birden fazlaca alacaklı lehine rehnedebilir. Bunun için rehin alacaklısının onayının alınmasına
gerek bulunmamaktadır. Nitekim TRK m.4 f.7 ve Uygulama Yönetmeliği m.9 f.3’te [22], rehin mevzusu taşınır
varlığın art rehne mevzu edilmesini
kısıtlayan kayıtların geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, taraflar içinde akdedilen rehin
sözleşmesinde bu yönde bir kayda yer
verilmesi hâlinde, laf mevzusu kayıt geçersiz olarak kabul edilecektir.
Rehin verenin rehinli göç eder
mevcudiyet üstünde birden fazla rehin tesis etme imkânına haiz olması, finansmana erişimi kolaylaştırıcı
niteliktedir. Bu nedenle, rehinli göç eder mevcudiyet üstünde art rehin kurma yetkisi, TRK’nin amacına
uygundur.[23]
Benzer şekilde, TMK m.941
hükmünde teslime bağlı taşınır rehninde rehinli
göç eder üstünde art rehin kurulabileceği düzenlenmiştir. Buna nazaran,
rehinli göç eder maliki, ilk rehin hakkı
sahibine alacağı ödenince rehinli taşınırı sonraki alacaklıya, öteki bir
ifadeyle, art rehin hakkı sahibine vermesi gerektiğini yazılı olarak bildirir.
Daha evvel ifade edilmiş olduğu suretiyle, ticari işlemlerde göç eder rehninde
aynı göç eder varlığın iki yada fazla
sayıda rehnedilmesi durumunda rehin hakları arasındaki sıra ilişkisinin belirlenmesi bakımından durağan
dereceler sistemi yada ilerleme sisteminin
tercih edilmesi mümkündür. Rehin hakları arasındaki sıra ilişkisinin
belirlenmesi bakımından sabit dereceler
sisteminin kabul edilmesi hâlinde, rehin konusu üstünde art rehin kurulmasına gerek kalmamıştır. Zira
sabit dereceler sisteminde, rehinli göç eder
mevcudiyet, farazi olarak derecelere ayrılmıştır. Taşınır varlık üstünde
art rehin kurulması, ilerleme sisteminin
tercih edilmesi hâlinde laf konusu olur.[24]
E.
Rehin
Hakkının Sicilden Terkinini Talep Etme Hakkı
TİTRK m. 15/1 e göre,
“Rehin alacaklısı, alacağın son bulmuş olduğu tarihten itibaren yabancı hukuka doğal olarak rehin
alacaklısı tarafından otuz, Türk hukukuna tabi rehin alacaklısı tarafından on beş işgünü arasında,
rehin kaydının Sicilden terkini için
başvuruda bulunur.” Rehinli alacaklının rehin hakkının sicilden
terkinini talep etme yükümlülüğünü
yerine getirmemesi halinde ise, TİTRK m. 15/3 hükmü uyarınca, “Rehin alacaklısının, alacağın son bulmasını
müteakip rehnin terkini için süresi içinde
Sicile başvurmaması hâlinde, borcunu ödeyen ve bunu belgeleyen borçlu,
rehnin terkinini Sicilden isteyebilir.”
ifadesine yer verilmiştir[25] . Söz mevzusu hükümde
geçen ‘borcunu ödeme’ ile kastedilen,
‘borcun ifa edilmesi’ olarak anlaşılmalıdır[26]. Bunun yanında ‘borcunu ödeyen borçlu’ ile de, ancak borçlu
olandan ziyade, üçüncü şahıs tarafından
yapılabilmesi mümkün olan ödeme düşünülerek, üçüncü kişiler de bu kapsama dahil
ediliri.[27]
V.
Rehin
Verenin Yükümlülükleri
A.
Rehin
Tesis Etme Yükümlülüğü
Sicil Yönetmeliği m. 22/1
hükmünde rehinli alacaklı ve rehin veren sıfatına haiz kişiler veya bunların temsil ve ilzama
yetkili temsilcilerinin rehin sözleşmesinin tescil ve değişim talebinde birlikte bulunacağı
anlatım edilmektedir. Böylelikle rehin veren,
rehin hakkı kurma yükümlülüğünü, rehin sözleşmesinin sicile tesciline
katılarak yerine getirmektedir.[28]
B.
Rehinli
Taşınır Varlığın Değerini Koruyucu Tedbirleri Alma Yükümlülüğü
Rehin hakkı, bir alacağa
teminat oluşturmak amacıyla kurulur. Teminat
işlevinin devam etmesi için ise, rehin mevzusunun değerinin korunması
icap eder. Bu kapsamda, TRK m.12 f.2
uyarınca, zilyet[29]
rehin mevzusu taşınırın değerini korumak
maksadıyla zaruri nitelikteki önlemleri almakla yükümlüdür.Rehin
mevzusunun değerini sakınan tedbirlerin neler olduğu TRK m.12 f.2 hükmünde açıkça düzenlenmemiştir. Bununla
birlikte, rehin konusunun niteliğine
bağlı olarak, onun iyi bir biçimde muhafaza edilmesi, saklanması,
bakımının yapılması, beslenmesi,
boyanması benzer biçimde faaliyetler rehin konusunun kıymetini koruyan tedbirler olarak kabul edilebilir.25 Rehin
veren, rehinli taşınır varlığın değerini korumuş olan lüzumlu tedbirleri
alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi
hâlinde, hem TBK genel hükümleri aynı zamanda TRK kapsamında görevli tutulabilecektir.26 Diğer
bir ifadeyle, rehin verenin gerekli
tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi hâlinde rehin
alacaklısının talep hakkı doğmaktadır.
Dolayısıyla, lüzumlu tedbirlerin katılımı rehin veren bakımından bir zorunluluk; bu yükümlülüğün yerine
getirilmemesi hâlinde rehin alacaklısının istek hakkı doğacağı için, rehin
alacaklısı bakımından ise bir hak teşkil etmektedir.[30]
C.
Rehinli
Taşınır Varlığın Değerini Koruyucu Giderleri Tazmin Etme Yükümlülüğü
TİTRK m. 12/3 uyarınca,
hakları zarar görenler tedbir için yapmış olduğu giderlerin tazminini zarara sebep olanlardan
isteyebilecektir. İlgili düzen gereğince
zilyedin rehinli taşınırın kıymetini düşüren davranışları bulunması
halinde, rehinli alacaklı aldığı
önlemler için yaptığı giderleri rehin verenden talep edebilecektir.[31]
D.
Rehinli
Taşınır Varlığın Değerini Düşüren Tasarruflarından Doğan Zararı Tazmin
Yükümlülüğü
Rehin alan bakımından TİTRK
m. 12/5 kapsamında hak olarak düzenlenen bu
başlık, rehin veren tarafında mecburiyet olarak kendini göstermektedir.
Rehin verenin rehinli taşınırın
kıymetini azaltacak davranışları halinde bir tazminat yükümlülüğü öngörülmüştür. Yukarıda da anlatım edildiği
üzere, burada TİTRK m. 12/2- 3 fıkaralarında
olduğu benzer biçimde değer düşürücü davranışı önleme benzer biçimde bir
önlem, gider bulunmamaktadır. Burada
belki de rehin alacaklısının rehinli taşınırın kıymet düşüşünden haberi dahi
yok iken, rehinli taşınırın değerinde
düşme gerçekleştikten sonrasında istek edilen bir tazminat laf mevzusu olmaktadır. Elbette ki TBK genel
hükümler çerçevesinde tazminat
sorumluluğuna başvurulmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu noktada
değerlendirilmesi gereken husus, TİTRK hükümlerine mi yoksa TBK hükümleri başvurmanın mı menfaat ve ispat bakımından
basit olacağıdır.[32]
E.
Rehinli
Taşınır Varlığın ve Alacağın Devrini Sicile Tescil Yükümlülüğü
Yukarıda belirtildiği
üzere, TİTRK hükümleri uyarınca tesis edilen rehin ile alakalı, rehin verenin rehinli göç eder
mevcudiyet üstündeki tasarruf yetkisi sona ermez. Nitekim TİTRK m.4 f.7 ve
Uygulama Yönetmeliği m.9 f.3 hükümleri uyarınca, rehin verenin tutum yetkisini kısıtlayan kontrat
kayıtları geçersizdir. Rehin veren,rehinli taşınır varlık üstünde tutum
yetkisine haiz olması nedeniyle, rehin
alacaklısının onayına gerek duyulmaksızın rehinli taşınır varlığı
devredebilir. Ancak, rehin konusu taşınır
varlığın veya alacağın üçüncü bir kişiye devredilmesi durumunda, rehin veren, durumu sicile
bildirmek ve devir işlemlerini sicil nezdinde
tescil ettirmek zorundadır. Rehinli taşınır siciline yapılan tescil,
devrin geçerliliği bakımından koşul değildir.
Bununla beraber, tescil cevabında, rehin alacaklısı, rehin konusu unsuru daha basit bir şekilde
denetleyebilir, tedbir alabilir yada takip
edebilir. [33] TİTRK m.16 f.1 (ç) bendi
uyarınca, “rehin veren yada taşınırı rehin yüklü olarak devralan, rehinli taşınır varlığın
dönemi ile alacağın devrini rehinli taşınır
siciline tescil ettirmemesi hâlinde alacağını tamamen veya kısmen tahsil
edemeyen rehin alacaklısının şikâyeti
üzerine güvence dibine alınan alacak tutarının yarısını aşmamak kaydıyla adli para cezası ile
cezalandırılacaklardır.”[34]
F.
Katlanma
Yükümlülüğü
TİTRK m. 14 hükmünde
rehinli alacaklıya bazı haklar bilinmektedir. Rehinli alacaklı, rehinle güvence alınan borcu rehin
verenin yerine getirmemesi halinde,
TİTRK m. 14’teki haklarını kullanabilecektir. Rehin veren ise, rehinli
alacaklının bu haklarını kullanımı halinde,
buna katlanmakla yükümlüdür.[35]
DEĞERLENDİRME
İlgili düzenlemelere göre rehin hakkı, herhangi rehin
alacaklısı ile herhangi rehin veren arasında kurulur. Kanunda belirtilen ve
yukarıda saydığımız kişiler dışında rehin hakkı kurulamayacaktır. Rehin
sözleşmesinin kurulması yoluyla taşınırın tasarruf yetkisinde değişiklik
olmamaktadır. Herhangi bir kısıtlama da getirilemez.Rehin verenin rehinde
meydana gelecek zararlara karşı çeşitli yükümlülükleri bulunur.Rehin veren bu
durumun gerçekleşmemsi için gerekli önlemleri almakla yükümlü aynı zamanda
zarar ortaya çıktığında da gidermek durumundadır. Bu düzenlemelerin getirilme sebebi
rehin verenin rehinden yararlanmaya devam etmesi ve borç süresince rehinin
korunarak alacağın güvence altında tutulmasının sağlanmasıdır.
KAYNAKÇA
Acar, Faruk: Rehin
Hukuku Dersleri, 2. Bası, İstanbul 2017. (Rehin Hukuku)
Acar, Faruk: Rehin
Hukukunda Taşınmaz Kavramı Ve Özellikle Belirlilik İlkesi,
Tıpkı 2. Basım,
İstanbul 2017. (Belirlilik İlkesi)
Acar, Faruk: “Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Bakımından Rehin Alanın Ve Rehin
Verenin Hak Ve
Yükümlülüklerine Kısa Bir Bakış”, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Sempozyumu (Bilkent
Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Ankara, 2018, S. 191-198.
(Ticari İşlem)
Akipek Öcal, Şebnem:
“Taşınır Rehni Sözleşmeleri Ve Sözleşmelerde
Şekil”, Kadir Has
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 5, S. 1, Haziran 2017, S.
81-92.
Akipek,
Jale/Akıntürk, Turgut/Ateş, Derya: Eşya Hukuku, İstanbul 2018.
Antalya, O. Gökhan:
“Eşya Hukukuna Hakim İlkelerden Aleniyet İlkesi”, Prof.
Dr. Bülent
Tahiroğlu’na Armağan, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk
Araştırmaları
Dergisi, C. 23, S. 3, 2017, S. 419-440.
Antalya, Gökhan/Acar,
Faruk: Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni (6750 Sayılı
Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni Kanunu Çerçevesinde İlk Tespitler), 3. Baskı, İstanbul
2020.
Arkan, Sabih: Ticari
İşletme Hukuku, 24. Bası, Ankara 2018. (2018)
Arkan, Sabih: “Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Açısından Ticari
İşletmenin Rehni”,
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sempozyumu (Bilkent Üniversitesi
Hukuk Fakültesi),
Ankara, 2018, S. 141-157.
Arvas, Mehmet
Mücahit: 6750 Sayılı Kanuna Göre Rehne Konu Olabilecek
Taşınırlar, Ankara
2017.
182
Bahtiyar, Mehmet:
Ticari İşletme Hukuku, Güncellenmiş 20. Bası, İstanbul
2019.
Baydak, Ecrin: Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni, İstanbul 2018.
Bayezit, Fırat:
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Rehin
Sözleşmesi Ve
Hükümleri, İstanbul 2019.
Biçer, Levent:
“Finansmana Erişim Kolaylığı Açısından Ticari İşlemlerde Taşınır
Rehni Kanunu”,
Kosbed, 35, 2018, S. 73-101.
Bilgin, Hikmet: “6750
Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’na İcra-İflas
Hukuku Açısından
Genel Bir Bakış”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Yıl 8, S. 31,
Temmuz 2017, S.
619-657.
Bozer, Ali/ Göle,
Celal: Ticari İşletme Hukuku, 5. Bası, Ankara 2018. (2018)
Coşkuner, Gökçe,
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bahçeşehir
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,2020 S.63
Doğan, Murat:
“Teslime Bağlı Olmayan Sicilli Motorlu Taşıt Rehni”, Erciyes
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, C. Xıı, S. 3-4, Yıl 2008, S. 181-207.
Duran, Arif: “Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Sözleşmesi Taraflarının Hak Ve
Yükümlülükleri”,
Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 4, S. 2, Aralık
2016, S. 103-118.
Erdem, Ercüment:
Ticari İşletme Rehninde Güncel Sorunlar, Bankacılar Dergisi,
S.76, Mart 2011, S.
42-60.
Erdem, Mehmet:
“Sicilli Hayvan Rehni, İş Dünyası Ve Hukuk”, Prof. Dr. Tankut
Centel’e Armağan,
İstanbul 2011, S. 991-1009.
Erel, Şafak N.:
Gayrimenkul Rehninde Sıra, Ankara 1974.
Eren, Fikret: Borçlar
Hukuku Genel Hükümler, 23. Bası, Ankara 2018.
Eren, Fikret: Borçlar
Hukuku Özel Hükümler, 7. Bası, Ankara 2019.
Ergüne, Mehmet
Serkan: Hukukumuzda Taşınır Rehninin, Özellikle Teslime
Bağlı Taşınır Rehninin
Kuruluşu, İstanbul 2002. (Taşınır Rehni)
Ergüne, Mehmet
Serkan: “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninin Kuruluşu”, Ticari
İşlemlerde Taşınır
Rehni Sempozyumu (Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi),
Ankara, 2018, S.
117-124. (Ticari İşlem)
Ertaş, Şeref:
“Tescilli Taşınır Rehinleri”, Prof. Dr. Aydın Zevklilere Armağan,
Yaşar Üniversitesi
Elektronik Dergisi, Cilt 8, Özel Sayı, S. 1155-1183.
Erten, M. Ali:
Bankacılık Uygulamasında Ticari İşletme Rehni, Ankara 2001. E
Erten, M. Ali:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninde Teminatın Taşınır Varlık
Yönünden Kapsamı”,
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sempozyumu (Bilkent
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi), Ankara, 2018, S. 181-191. (Ticari İşlem)
Esener, Turhan/Güven,
Kudret: Eşya Hukuku, 7. Baskı, Ankara 2017.
Göle, Celal/Aydoğan,
Gökhan: “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunun
Ticaret Hukuku
Açısından Değerlendirilmesi”, Batıder, C. 33, S. 1, Yıl 2017, S. 5-
51.
Gülekli, Yeşim:
İpoteğin Taşınmaz Ve Alacak Açısından Kapsamı, İstanbul 1992.
Güleş, Bedia/Doğu, Hakkı
Mert: “6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Kanunu Kapsamında
Kurulan Taşınır Rehni Sözleşmesinin Şekli”, Bahçeşehir
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, C. 11, S. 147, Kasım 2016, S. 53-73.
Gümüş, Mustafa Alper:
“6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu
Bakımından Temerrüt
Sonrası Haklar”, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sempozyumu
(Bilkent Üniversitesi
Hukuk Fakültesi), Ankara, 2018, S. 199-225.
Gürpınar, Damla:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca Kurulmuş
Olan Rehinli Taşınır
Sicilinin Tapu Sicili İle Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi”,
Dokuz Eylül
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 19, S. 2, 2017, S. 61-102.
Gürpınar, Damla:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninin Teslime Bağlı Taşınır
Rehni Kurallarından
Ayrılan Yönleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi, C. 19, S. 1,
2017, S. 111-159.
Hamamcıoğlu,
Esra/Karamanlıoğlu, Argun: “6750 Sayılı Ticari
İşlemlerde Taşınır
Rehni Kanunu’na İlişkin Bazı Tespitler”, Yeditepe Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
Dergisi, C. 13, S. 2, 2017, S. 95-138.
Hasırcı, Hakan: “6750
Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun İcra Ve
İflas Hukuku
Bakımından Değerlendirilmesi”, Batider, C. 33, S. 2, Yıl 2017, S.
207-269.
Hazıroğlu, Elif
Cemre: “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nda Sicilli
Taşınır Varlıkların
Durumu Ve Ticari İşletme Rehninin Bunlar Üzerindeki Etkileri”,
Batider, C. 33, S. 2,
Yıl 2017, S. 177-204.
Helvacı, İlhan: Türk
Medeni Kanununa Göre Lex Commissoria (Mürtehinin
Merhunu Temellük)
Yasağı, Alfa Yayınevi, İstanbul 1997. (Lex Commissoria)
Helvacı, İlhan: Eski
Medeni Kanunumuz İle Karşılaştırmalı Olarak Türk Medeni
Kanununa Göre
Sözleşmeden Doğan İpotek Hakkı, İstanbul 2008.
Helvacı, İlhan:
Sanayi İşletmelerine Ticari İşletme Rehni Üzerine, (Ticari İşletme
Rehni Kanunu Ek Madde
2), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, S.
Lxv, S. 1, 2007.
Kahraman, Zafer:
Karşılaştırmalı Hukukta Borcun Dış Üstlenilmesi (Borcun
Nakli), İstanbul
2013.
Karabel, E. Gökçe:
Ticari İşletme Rehninin Paraya Çevrilmesi, Ankara, 2011.
Karakuş-Erbaş, Burcu:
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Ve Rehin Alacaklısının
Korunması, Ankara,
2018..
Kırca, Çiğdem:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninde Sıra”, Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni
Sempozyumu (Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Ankara, 2018, S.
159-179.
Köprülü,
Bülent/Kaneti, Selim: Sınırlı Ayni Haklar, İstanbul 1982-1983.
Köroğlu-Ölmez, Belin:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca
Ticari İşletme Rehni”,
Türkiye Barolar Birliği Dergisi, C. Xxıx, S. 129, 2017, S. 261-
286.
Kuntalp, Erden: Ana
Para Ve Üst Sınır (Maksimal) İpotek Ayrımı, Ankara 1989.
Kuntalp, Erden:
İpotek Dereceleri-Boş Dereceden İstifade Ve Uygulamada
Ortaya Çıkan
Sorunlar, Ankara 1979.
Kuntalp, Erden:
“Teminat Kavramı, Teminat Türleri Ve Bunlardan Doğan
Sorumluluk”, Prof.
Dr. Reha Poroy’a Armağan, İstanbul 1995, S. 263-299. (Teminat)
Makaracı-Başak, Aslı:
Taşınır Rehni Sözleşmesi, İstanbul 2014.
Muşul, Timuçin: İcra
Ve İflas Hukukunda Rehnin Paraya Çevrilmesi, Ankara 2017.
Narbay, Şafak/Yıldız,
Enes M.: “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu
Çerçevesinde Ticari
İşletme Rehninde Rehinli Taşınır Sicili’nin Diğer Sicillerle İlişkisi
Üzerine
Değerlendirme”, Batider, C. 34, S. 4, 2018, S. 37-92.
Nomer-Ertan, Füsun:
“İnternet Alan Adının Hukuki Niteliği Ve
Marka Ve Ticaret
Unvanı Gibi Ad Ve İşaretler İle Arasında Benzerlik Bulunması
Sebebiyle Doğabilecek
Hukuki Sorunlar”, Prof. Dr. Hayri Domaniç’e 80. Yaş Günü
Armağanı, İstanbul
2001, S. 395-418.
Nomer, Halûk Nami:
Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15. Bası, İstanbul 2017.
Nomer, Halûk
Nami/Ergüne, Mehmet Serkan: Eşya Hukuku (Zilyetlik-Tapu
Sicili-Mülkiyetin
Genel Hükümleri-Taşınır Mülkiyeti-Rehin Hakları), Gözden
Geçirilmiş Ve
Genişletilmiş 7. Bası, İstanbul (Eylül) 2019.
Oğuzman, M.
Kemal/Seliçi, Özer/Oktay-Özdemir, Saibe: Eşya
Hukuku, 21. Baskı,
İstanbul 2018.
Oktay-Özdemir, Saibe:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununa Göre
Üzerinde Rehin Hakkı
Kurulabilecek Ticari İşletmeler Dışındaki Taşınır Varlıklar”,
Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni Sempozyumu (Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi),
Ankara, 2018, S.
53-84.
Omağ, Merih Kemal: “Türk
Hukukunda Ticari İşletme Rehni”, İstanbul İktisadi Ve
Ticari İlimler
Dergisi, S. 1, Y. 1976, S. 187-205.
Oral, Bahar: Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni, Ankara, 2019.
Ozanoğlu, Hasan
Seçkin: “Türk Medeni Kanunu’nun 940. Maddesinin Iı.
Fıkrası (Motorlu Araç
Rehni) Üzerine”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,
C. V, S. 1-2, Yıl
2001, S. 22-38.
Öcal-Apaydın, Bahar:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca
Teminat Yükünün
Kapsamı Bakımından Özellik Arz Eden Haller”, Bahçeşehir
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, Cilt 13, Sayı: 169-170, Eylül-Ekim 2018, S. 87-
120.
Öz, Turgut: “Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu”, Prof. Dr. Iur. Merih Kemal
Omağ’a Armağan,
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, S. 2
(Özel Sayı) Temmuz
2017, İstanbul, S. 151-186.
Öz, Turgut: “Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununa Göre Rehinli Malın
Birleşmesi Ve
Karışması (Kanundaki Önemli Değişikliklerle Birlikte)”, Ticari
İşlemlerde Taşınır
Rehni Sempozyumu (Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi),
Ankara, 2018, S.
125-139.
Özer, Selçuk: Mevduat
Rehni, Ankara 2016.
Poroy, Reha/Yasaman,
Hamdi: Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, İstanbul
2015.
Poroy, Reha/Yasaman,
Hamdi: Ticari İşletme Hukuku, 16. Baskı, İstanbul
2017.
Sirmen, A. Lale: Eşya
Hukuku, 6. Baskı, Ankara, 2018. (Eşya)
Sirmen, A. Lale:
“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninin Düzenleniş Biçimi, Niteliği
Ve Rehne Hakim Olan
İlkeler”, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sempozyumu (Bilkent
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi), Ankara, 2018, S. 21-52. (Ticari İşlem)
Şenocak,
Kemal/Kahraman, Zafer/ Tuncer Kazancı, İdil/Öcal
Apaydın, Bahar:
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni, Ankara, 2019.
Şit-İmamoğlu, Başak:
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Üzerine Bir
İnceleme, Ankara
2017..
Türker, Erhan: Ticari
İşletme Rehni, Eskişehir 1981.
Ülgen,
Hüseyin/Helvacı, Mehmet/ Kendigelen, Abuzer/Kaya,
Arslan/Nomer Ertan,
Füsun: Ticari İşletme Hukuku, İstanbul 2015.
Ülgen,
Hüseyin/Helvacı, Mehmet/Kaya, Arslan/Nomer Ertan, Füsun:
Ticari İşletme
Hukuku, İstanbul 2019
[1] Öz, Turgut: “Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni Kanunu”, Prof. Dr. Iur. Merih Kemal Omağ’a Armağan, İstanbul Kültür Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, S. 2
(Özel Sayı) Temmuz 2017, İstanbul, S. 151-186
Sirmen, A. Lale: “Ticari İşlemlerde Taşınır
Rehninin Düzenleniş Biçimi, Niteliği Ve
Rehne Hakim Olan İlkeler”, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sempozyumu (Bilkent
Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Ankara, 2018, S. 23 Hamamcıoğlu, Esra/Karamanlıoğlu, Argun: “6750
Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Kanunu’na İlişkin Bazı Tespitler”, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 13, S. 2, 2017, ,
S. 1014
[2] Oğuzman, M. Kemal/ Seliçi, Özer /
Oktay Özdemir, Saibe; Eşya Hukuku, Filiz Kitapevi, 18. Bası, İstanbul, 2015, S.1015 ; Esener,
Turhan/ Güven, Kudret; Eşya Hukuku, Yetkin Yayınları, 6. Baskı, Ankara, 2015, S.527.
[3] Acar, Faruk: Rehin Hukuku
Dersleri, 2. Bası, İstanbul 2017; S. 79
[4] Cansel, Erol; Türk Menkul Rehni
Hukuku C. I, Sevinç Matbaası, Ankara, 1967, S. 11.
[5] Oğuzman, M. Kemal/ Seliçi, Özer/
Oktay Özdemir, Saibe; S1015 ; Esener, Turhan/
Güven,
Kudret; S.527 ; Sirmen, Lale; Eşya Hukuku, Yetkin Yayınları, 4. Baskı, Ankara,
2016, S.
651.
[6] Doğan, Murat; “Teslime Bağlı
Olmayan Sicilli Motorlu Taşıt Rehni”, Erciyes Üniversitesi Hukuk
Fakültesi
Dergisi, S. 3- 4 (2008), S. 181- 207,
[7] Coşkuner,
Gökçe, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,2020 S.63
[8] Üstüntaş, Büşra, Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni , Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü,2019, S.78
[9] Baydak, Ecrin. Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni. On İki Levha Yayıncılık, 2018. S.73
[10] Coşkuner, S.71
[11] Şit İmamoğlu, Başak: Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Üzerine
Bir İnceleme, Ankara, Banka Ve Ticaret Hukuku
Araştırma Enstitüsü, 2017.., S.17.
[12] Göle, Celal / Aydoğan, Gökhan: “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Kanunu’nun Ticaret Hukuku Açısından
Değerlendirilmesi”, BATİDER, C. XXXIII, S.1,
2017, S. 5-51., S. 15
[13] ANTALYA, Gökhan/ACAR, Faruk: Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni (6750 Sayılı
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Çerçevesinde
İlk Tespitler), 3. Baskı, İstanbul
2020.S. 134.
[14] Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir., S.
80
[15] Makaracı Başak, Aslı: Taşınır
Rehni Sözleşmesi, İstanbul, On İki Levha, 2014., , S. 184.
[16] Antalya/Acar, S. 129
[17] Antalya/Acar, ; S. 157.
[18] Baydak, Ecrin: Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni, İstanbul, On İki Levha, 2018 S.194
[19] Oral,Bahar, Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü,2018 S.81
[20] Antalya/Acar, S. 137-138.
[21] Antalya/Acar,
S. 137; Acar, S. 22-24
[22] Ayhan/Çağlar,
A.G.E., S. 192-193
[23] Antalya/Acar,
A.G.E., S. 138,
[24] Antalya/Acar,
A.G.E., S. 138-139
[25] GÖLE/AYDOĞAN,
S. 47.
[26] ANTALYA/ACAR,
S. 233, Dn. 428.
[27] BAYEZİT,
Fırat: Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Rehin Sözleşmesi Ve Hükümleri,
İstanbul 2019., S. 441
[28]
Coşkuner s.151
[29] Antalya/Acar,
a.g.e., s. 161
[30]
Üstüntaş s.188
[31]
Coşkuner, s.151
[32] Oral,
s.82
[33] Antalya/Acar,
a.g.e., s. 138, dpn. 207.
[34] Arvas,
Mehmet Mücahit: 6750 Sayılı Kanuna Göre Rehne Konu Olabilecek Taşınırlar,
Ankara, 2017, s. 21
[35]
Coşkuner, s.152